Öğrendiğimiz İlmi Amele Döküyor Muyuz?

kitap

Herkes az çok ilim öğrenmeye çalışır. Buna gayret eder. Ama asıl mesele ilmi amele dökebilmektir. Nitekim Allah Kuran’da şöyle buyurmaktadır;

“Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” [Cuma, 5]

Yine Bediüzzaman Said Nursî, İhlas hakkındaki 20. Lem’a’da şöyle söyler;

“İnsanlar helâk oldu-âlimler müstesna. Âlimler de helâk oldu-ilmiyle amel edenler müstesna. Amel edenler de helâk oldu-ihlâs sahipleri müstesna. İhlâs sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar.”

Tüm bunlara baktığımızda, ilim öğreniyoruz ama nasıl amele dökebiliriz sorusu aklımıza gelebilir. Bunun cevabı için, Nureddin Yıldız hocanın Kadın Fıkhı Okulu derslerinden derlediğimiz bu testi, her birimizin kendimize uygulaması gerekir. Bu sonuçlara göre kendimizi bu fırsat ayında yeniden düzenleyip, yeni bir formata sokma şansı elde edebiliriz. Öyleyse başlayalım;

1. Vaktinizi dakika dakika hesaplıyor, zamanı önemsiyor musunuz?
İlim öğrenen kişinin vakti her şeyden değerlidir. Kişi bunun kıymetini iyi bilmelidir. Neyi, ne zaman, ne kadar sürede yapacak planlamalı, işlerinin dakikalarını bile hesaplamalıdır. Bu ümmet öyle alimler görmüştür ki, bulgur pilavını pişirirken zaman geçiyor diye, bulguru ıslatıp derse gider. Öyleyse zamanını israf eden bir ilim talebesi olamaz. Saniyeleri bile hesaplamak gerekir. Gayri Müslimler zamanın kıymetini öyle iyi anlamış ve hatta bağcıklı ayakkabı bile giymez iken, bizim zamanı israf etmemiz ilk önce Müslümanlığımıza yakışmaz. Zira Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır : Sıhhat ve boş vakit.” (Buhârî) buyurmuştur. Öyleyse zaman yönetimini iyi bilmeliyiz. Peki siz gününüzü ve zamanınızı nasıl planlıyorsunuz, dakikalarınıza bile önem veriyor musunuz?

2. Enerji ve birikiminizi nasıl ve neye kullanıyorsunuz?

Kişinin gün boyu enerjisinde iniş ve çıkışlar olur. Enerjinin yüksek olduğu zamanlar değerlendirilmelidir. Yanı sıra düşük olduğu zamanlar ise daha iyi hesaplanmalıdır. Zira boş geçebilecek tehlikeli anlar onlardır. Özellikle gençlik yılları değerlendirilmesi katlarca karşılık bulan mükemmel zamanlardır. Yine en büyük imtihanların da yaşanabileceği dönemler bu dönemlerdir. Yanı sıra insan birikimini kullanmayı bilmelidir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem (Akıllı ve olgun) Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.”(Buhârî, Edeb, 83) diyor. Demek ki, her yaşadığımız olaydan bir ders çıkarmak ve adımlarımızı buna göre düzenlemek bize düşen görevlerdendir. Peki siz enerjinizi neye harcıyor, birikiminizi nasıl kullanıyorsunuz?

3. Talebe olarak yaptığınızı iyi yapıyor musunuz?
Bir Müslüman yaptığı işte elinden gelenin en iyisini yapabilmelidir. Hele ki bir ilim talebesi, bir işi üstlenince -küçük büyük, az çok- ortaya en iyisini çıkarmalıdır. Başından savma iş yapmamalıdır. Bu bir ödev de olabilir, herhangi bir görev de, mühim olan şahsiyet olarak bunu bir düstur edinebilmektir. İşin kim tarafından, ne için verildiği önemsenmeksizin, en iyisini yapabilmek! Peki siz ne kadar iyisiniz?

4. İşin alternatifi varsa kolay olayını tercih ediyor musunuz?

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem “Şüphesiz ki bu Din kolaylıktır. Her kim, (kolay olan ) bu dini zorlaştırırsa altında kalır. Onun için orta bir yol tutun ve Dini en uygun bir biçimde uygulayın.” (Buhârî, İman 29) diyor. Bir Müslüman bir işin helal dairesinde kolayı varsa, kendini zora sokarak zorunu seçmez. Bu doğru olmaz. Çünkü o konuda harcayacağı zaman ve enerjiyi daha gerekli bir yere yönlendirebilir. Böyle olması gerekir. Ancak bu konuda dengeyi tutturmak çok önemlidir. Tembellik ve kolaylık arasındaki farkı bilmek gerekir. Nitekim bu da İslam’ın helal sınırlarında kolaylaştırdığı şeyleri bilmek ile olur. Peki siz bunları ne kadar biliyor ve uyguluyorsunuz? Hayatınızı helal dairesinde ne kadar kolaylaştırıyorsunuz?

Bunu da oku :  Peygamberlere İman

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vessellem “Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devam üzere yapılanıdır.” [Buhârî, İman 32.] buyuruyor. Bir ilim talebesi de bu siyaseti düstur edinmeli. Yani bir gün oturup 20 sayfa okuyup, 5 gün boş geçirmemeli. Çünkü bu ilmin faydası olmaz. Her gün 2,3 sayfa okuyarak bir düzen üzere gitmek fayda verir. Zira her gün ilim ve ibadet ışığı kişiye tesir eder. Bu durum ibadetler için de böyledir. Bir gün 5 cüz okuyup, 10 gün Kuran’a el sürmemek ironik bir durumu ortaya koyar. Bu nedenle gün namaz vakitlerine göre planlanmalı ve ibadetler de buna göre yerleştirilmelidir. Peki sizin planlarınızda bu model ne kadar yer alıyor?

6. Bir işi bitirince diğerine koyuluyor musunuz?
Yüce Allah İnşirah suresinde şöyle buyuruyor; “Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul.” yani bir işi bitirince gevşeme. Çünkü şeytan tam da o anda seni yakalayabilir. Bu nedenle ilim talebesi, bir işi bitirince diğerine Bismillah demelidir. Niyet etmelidir, istek duymalıdır ki, Allah da ona bu işi kolay kılsın ve nasip etsin. Peki siz bir işi bitirince ne yapıyorsunuz?

7. Neredesin, dendiğinde, ilim meclisindeyim, diyebiliyor musunuz?

Son olarak ilim talebesi her an ilim ile olmalıdır. Yani hayatına geçirme, uygulama boyutu burada yer almaktadır. Sabah ilim okuyup, akşam tam tersi bir yerde bulunmak veya oralarda vakit geçirmek uygun olmaz. Bu nedenle talebenin hocası veya kişiye biri ‘neredesin’ dediğinde ‘ilim meclisindeyim, kitap okuyorum, Kuran okuyorum, şu dersimi çalışıyorum’ diyebilmelidir. Televizyon izliyorum, öyle oturuyorum, dolanıyorum gibi beyhude cevaplar, ilim yolunda birinin vereceği cevaplar olmamalıdır, olamaz! Bu nedenle herkes oturup düşünmelidir, şu an biri bana sorsa ne yapıyorsun, ne derim? Peki size sorulsa her an için, cevabınız ne olur?

Bunu da oku :  Kadere, Hayra ve Şerre İman

Kardeşler, amacımız ne sizi yermek ne de göklere çıkarmak. Tek amacımız var ki, her birimizin ilim niyetiyle öğrendiği şeylerin hayatının neresinde olduğunu gösterebilmek. İlim nedir ve nerede yaşanır? İlim kitaptan ibaret midir? Kişi öğrendiği ile amel edemediği an ziyandadır. Sahabe ile aramızdaki en büyük fark da budur zaten. Onlar öğrendikleri şey ile hemen amel etmeye çalışmıştır. Onlar da insandı ve anlatılan her şeyi birebir yaşayanlardı. Peki biz ne yapıyoruz, ne için ilim öğreniyoruz? Allah rızası için mi, gösteriş için mi, ne için? Gelin bir kere daha içimizdeki niyetlerimizi sorgulayalım ve tövbe edelim.

Allah ilmimizin ışığını arttırsın, yar ve yardımcımız olsun…

Visited 4 times, 1 visit(s) today

Benzer yazılar

Leave a Comment