Veda Hutbesi

Veda Hutbesi'ni dinleyen Müslümanlar

Veda Hutbesi

İslam’ın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in sona erdiği, peygamberlik geleneğinin son bulduğu anlamına gelen Veda Hutbesi, Hz. Muhammed’in (s.a.v) yaşamının son günlerinde, Hicret’in 10. yılında Arafat Ovası’nda müslümanlara hitap ettiği önemli bir konuşmadır. Bu hutbe, İslam’ın temel prensiplerini, ahlaki değerlerini ve insan haklarına dair önemli mesajları içermektedir.

Hz. Muhammed (s.a.v), Veda Hutbesi’nde öncelikle tüm müslümanları bir araya toplamış ve onlara birbirlerine karşı sevgi, saygı ve yardımlaşma prensiplerini hatırlatmıştır. Bu birlikteliğin, İslam toplumunun dayanışma ve güçlenme noktasında kilit bir unsur olduğunu vurgulamıştır.

Hutbe aynı zamanda, insanların birbirlerine eşit haklara sahip olduğunu ve ayrımcılığın reddedilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v), müslümanların kardeş olduğunu ve ırk, renk, etnik köken veya sosyal sınıf ayrımı yapılmaksızın birbirleriyle kardeşçe yaşamaları gerektiğini ifade etmiştir.

Peygamber efendimizin Vedâ Haccında 124.000’den fazla Müslümana yaptıkları vâz ve nasîhatlar. Peygamberimizin Allahü teâlâ tarafından insanlara, doğru yolu göstermek için görevlendirilmelerinden sonra mübârek ağızlarından çıkan her söz, mânâ ve hakîkatler yönünden beşeriyete birer rehberdir. Bunlardan “Vedâ Hutbesi” olarak bilinen son haclarında buyurdukları hususların ise ayrı bir ehemmiyeti vardır. “Vedâ Hutbesi” değişmez prensip, kânun ve nizamlar olarak on dört asırdır, bütün insanlığa ulaşabildiği seviyenin çok üstünde bir insan hakları anlayışı getirmiştir.

Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki:

“Hamd, Allahü teâlâya mahsûstur. O’na hamd eder, O’ndan yarlıganmak diler ve O’na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından Allahü teâlâya sığınırız. Allahü teâlânın doğru yola ilettiğini saptıracak, saptırdığını da doğru yola iletecek yoktur.

Bunu da oku :  Allah'a İman

“Ey insanlar! ” Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

“İnsanlar! bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınızda öyle mukaddestir, her türlü tecavüzden korunmuştur.

“Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. Oda sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız!Bu vasiyetimi burada bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki burada bulunan kimse, bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.

“Ashabım! “Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin.biliniz ki faizin her çeşidi kaldırılmıştır.Allah böyle hükmetmiştir.İlk kaldırdığım faizde Abdulmuttalibin oğlu (amcam)abbasın faizidir.lakin ana paranız size aittir.ne zulmediniz nede zulme uğrayınız.

“Ashabım! “Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır.cahiliye devrinde güdülen kan davalarda tamamen kaldırılmıştır.Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalibin torunu İlyas bin Rabia’nın kan davasıdır.

“Ey insanlar! “Muhakkak ki şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir.Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsınız bu da onu memnun edecektir.Dinimizi korumak için bunlardan da sakınınız.

“Ey insanlar! “Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allahtan korkmanızı tavsiye ederim.Siz kadınları Allahın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allahın emri ile helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınlarında sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınız yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evinize almamalarıdır.

“Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırsa Allah size onları yatakların yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir.kadınlarında sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.
“Ey müminler! “Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allahın kitabı Kur an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.

Bunu da oku :  el-Azim

“Müminler! “Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman kardeşinin kanıda, malıda helal olmaz.Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

“Ey insanlar! “Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir.Her insanın mirastan hissesi ayrılmıştır. mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur.Çocuk kimin döşeğinde doğmuş ise ona aittir.Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.Babasından başkasına ait soy iddia eden soysuz yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan köle Allahın meleklerinin ve bütün insanların lanetine uğrasın.Cenab-ı hakk bu gibi insanların ne tevbelerini nede adalet ve şehadetlerini kabul eder.

“Ey insanlar! “Rabbiniz birdir. Babanızda birdir. Hepiniz Ademin çocuklarısınız. Adem ise topraktandır.Arabın arab olmayana arab olmayanında arab üzerine üstünlüğü olmadığı gibi kırmızı tenlinin siyah üzerine siyahında kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur.Üstünlük ancak takvada, Allahtan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız Ondan en çok korkanınızdır. “Azası kesik siyahi bir köle başınıza amir olarak tayin edilse sizi Allahın kitabı ile idare ederse onu dinleyiniz ve itaat ediniz. “Suçlu kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba oğlunun suçu üzerine oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz. “Dikkat ediniz!şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:Allaha hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.Allahın haram ve dokunulmaz kıldığı cani haksiz yere öldürmeyeceksiniz.Hırsızlık yapmayacaksınız. İnsanlar “la ilahe illallah” deyinceye kadar onlarla cihad etmek üzere emr olundum.Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allaha aittir.

Bunu da oku :  eş-Şekûr

“İnsanlar! “Yarin beni sizden soracaklar ne diyeceksiniz? Sahabe-i kiram hep birden şöyle dediler; “Allah’ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz,bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz,diye şehadet ederiz”.Bunun üzerine Resul”i Ekrem Efendimiz şehadet parmağını kaldırdı, sonrada cemaatin üzerine çevirip indirdi ve şöyle buyurdu;

“Şahid ol Yarab! Şahid ol yarab! Şahid ol yarab!”

Veda Hutbesi’nde ahlaki değerlere vurgu yapılarak, dürüstlük, güvenilirlik ve adaletin önemine özel bir önem verilmiştir. İslam toplumunda bireyler arasındaki ilişkilerin bu temel değerler üzerine inşa edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Peygamberimiz, hutbede kadınların haklarına da özel bir vurgu yaparak, onlara saygı gösterilmesi gerektiğini ve korunmaları gerektiğini belirtmiştir. Kadınların toplumdaki rollerine değer verilmesi ve eşit haklara sahip olmaları, Veda Hutbesi’nde öne çıkan önemli mesajlardan biridir.

Sonuç olarak, Veda Hutbesi, İslam’ın temel prensiplerini özlü bir şekilde yansıtan, insanlık için bir rehber niteliğindedir. Hz. Muhammed’in (s.a.v) bu son mesajı, müslümanları bir araya getirerek, kardeşlik, adalet, eşitlik ve ahlaki değerler üzerine inşa edilmiş bir toplumun önemini vurgular. Bu hutbe, insanların birbirine karşı sorumluluklarını anlamalarını ve İslam’ın evrensel mesajlarını yaşam tarzlarına entegre etmelerini teşvik eder.

5/5 - (2 votes)
Visited 10 times, 1 visit(s) today

Benzer yazılar

5 Thoughts to “Veda Hutbesi”

  1. Elif Yılmaz - Adana

    Veda Hutbesi’ndeki mesajlar, insanların birbirine karşı hoşgörülü olması gerektiğini anlatıyor. Irk, renk, dil ayrımı olmaksızın tüm müslümanların birbirine eşit olduğunu vurgulaması, beni daha önce belki de farkında olmadan içselleştirdiğim önyargılara karşı daha duyarlı kılıyor. Bu hutbe, birbirimize sevgiyle yaklaşmanın ve ön yargılardan arınmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

  2. Zehra Demir - Bursa

    Hz. Muhammed’in (s.a.v) Veda Hutbesi’nde dile getirdiği ahlaki değerler, benim için günlük hayatta daha sağlam bir temel oluşturuyor. Dürüstlük, güvenilirlik ve adalet kavramları, ilişkilerimizi daha olumlu bir şekilde şekillendirmemize yardımcı oluyor. Bu değerlerin, hem bireysel hem de toplumsal anlamda hayatımıza etki etmesi beni motive ediyor.

  3. Mehmet Aksoy - İzmir

    Veda Hutbesi, müslümanların birbirleriyle olan ilişkilerini güçlendirmek adına önemli mesajlar içeriyor. Toplum olarak birlik olmamızın, birbirimize destek olmamızın ne kadar kıymetli olduğunu vurguluyor. Bu mesajlar, benim için günlük yaşantımda daha anlayışlı ve yardımsever bir birey olma yolunda ilham kaynağı olmuştur.

  4. Ayşe Kaya - Ankara

    Veda Hutbesi’nde vurgulanan eşitlik ve adalet prensipleri, kadın haklarına verilen önem beni derinden etkiledi. Hz. Muhammed’in (s.a.v) bu sözleri, toplumda cinsiyet ayrımcılığına karşı durmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Bu mesajlar, benim için güçlü bir rehber niteliğinde ve günlük yaşantımda bu değerlere daha fazla odaklanmam gerektiğini düşündürüyor.

  5. Ahmet Yıldız - İstanbul

    Veda Hutbesi’nin derin anlamlarıyla dolu olduğunu düşünüyorum. Hz. Muhammed’in (s.a.v) insanlık için bıraktığı bu önemli mesajlar, bizlere birlik ve beraberlik içinde yaşamanın, adaletin ve kardeşliğin ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Bu hutbe, insanlığa rehberlik ettiği gibi, bireysel yaşantımda da beni daha bilinçli bir müslüman yapmıştır.

Leave a Comment