Sabah Namazı Nasıl Kılınır?

tan-vakti

Sabah Namazı önce “2 rekat sünnet” sonra “2 rekat Farz” olarak kılınır. Sabah Namazının 2 Rekat Sünnetinin Kılınışı Sabah Namazının Sünneti 1. Rekat Niyet edilir: “Niyet ettim Allah rızası için bu günkü sabah namazının iki rekat sünnetini kılmaya” Tekbir getirilir: İki elin avucu açık olarak baş parmakların kulak yumuşağına değeceği şekilde eller kaldırılır ve “Allah’u Ekber” denir. Sübhaneke okunur. Euzü Besmele çekilir: “Euzubillahimineşşeytanirracim – Bismillahir rahmanir rahim” Fatiha okunur: Zamm-ı sure (Kuran ı Kerimden en az üç ayet ) okunur. “Allah’u Ekber” denir ve Rükü’a eğilinir: “Subhane Rabbiyel Azim” üç…

Read More

Namazda Mübah Olan Şeyler

namaz-kilann-adam

1. Namaz kılan kimsenin Fatiha ile birlikte iki ya da daha fazla sure okuması mübahtır. Çünkü Huzeyfe Radıyallahu anh şöyle demiştir: Bir gece Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem ile birlikte namaz kıldım. Bakara suresini okumaya başladı. Ben yüz âyeti bitirince rükûya varacak dedim, sonra devam etti. Ben Bakara sûresini bir rekâtte bitirecek dedim, devam etti. Ben sureyi bitirince rükû edecek derken, Nisa suresine başladı, onu okudu. Sonra Al-i İmran suresine başladı, onu okudu…”328 2. Namaz kılan kimsenin okuduğu âyetleri sayması mübahtır. Fatiha’yı bilmeyip, onun âyetleri sayısınca Kur’ân’dan okumak isteyen kimse gibi…

Read More

Abdestin Sünnetleri

su-doken-cocuk

Abdestin başlıca sünnetleri şunlardır: 1) Abdeste başlarken önce temiz olan elleri bileklere kadar yıkamak. Temiz olmayan elleri önce yıkamak ise farzdır. Böylece diğer organlar kirlenmiş olmaz. 2) Abdeste “Eüzü Besmele” ile başlamak. Abdest arasında okunacak Besmele ile bu sünnet yerine getirilmiş olmaz. (Hanbelîlere göre, abdestin başlangıcında Besmele okumak vacibdir; kasden terk edilirse, abdest batıl olur. Yanılarak veya bilmeyerek terk edilmesi abdesti geçersiz kılmaz.) 3) Niyet etmek: Abdesti, namaz kılmaya veya abdestsizliği gidermeye veya Yüce Allah‘ın emrini yerine getirmeye niyet ederek almak. Niyet kalb ile olur, dil ile “Niyet ettim Allah…

Read More

Namaz Vakitleri

namaz-ve-deniz

Kılmakla mükellef olduğumuz her bir farz namazın kılınabilir bir vakti vardır. İlgili namaz bu vakit içerisinde kılınırsa, bu namaza “Edâ” namazı denir. Şâyet vaktinden sonra kılınırsa, ona “Kazâ” namazı denir. Kıldığı namazın en az bir rekatını vakit içinde kılan kişinin namazı, diğer rekatlarını vaktin dışında tamamlasa da edâ sayılır. Rekatın tamamı ise; ancak kişinin, başını ikinci secdeden kaldırmasıyla gerçekleşir. Başını daha ikinci secdeden kaldırmadan vakit çıkarsa, namaz edâ değil kazâ olur. İkinci bir görüşe göre, bir rekattan daha az bir kısmı bile vakit dahilinde icrâ edilmişse, diğer rekatları vaktin dışında…

Read More

Hac Nedir?

hacda-namaz

Hac, İslâm’ın beş esasından birisidir. Hem malî ve hem de bedenî bir ibadettir. Hac, kelime olarak, “yönelmek, kasdetmek, bir kimseyi ya da bir yeri çokça ziyaret etmek” anlamlarına gelir. Dini bir terim olarak hac, “Belirli bir zamanda usulüne uygun olarak ihrama girdikten sonra Arafat’ta vakfe yapmak, Kâbe’yi tavaf ederek ziyaret etmek ve diğer bazı dini görevleri yerine getirmek” suretiyle yapılan ibadeti ifade eder. Bu ibadeti yerine getirene hacı denir. Hac, hicretin IX. yılında farz kılınmıştır. Haccın farz olduğu hükmü, Kur’an ve Sünnette bildirilmiştir. Bu konuda tüm müslümanlar görüş birliği içerisindedirler.…

Read More

Zekat Nedir?

kurek-altin

Zekât sözlükte; artma, çoğalma, arıtma, bereket ve övme anlamlarına gelir. Bir fıkıh terimi olarak zekât şöyle tarif edilir: Belli mal türlerinin belirli bir bölümünü, Allah Teâlâ’nın belirlediği bir kısım müslümanlara mülk olarak vermektir. Malî ibadetlerden biri olan zekat, İslâm’ın beş temel esasından olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de “Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin…” (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); “Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir.”…

Read More

Haram Nedir?

icki-el

Haram; İslâm dininde kesin olarak yapılmaması istenilen şey demektir. Başka değişle haram, yapılması, kullanılması, yenilip içilmesi dinimizce kat’î olarak yasak edilmiş şeylere denir. Haram; Allah (c.c.)’in, kesin olarak ‘Yapmayın” diye emrettiği şeylerdir. İçki içmek, kumar oynamak, faiz yemek veya vermek, zinâ etmek, adam öldürmek, gıybet ve iftirada bulunmak gibi.. Haramın hükmü ise, haramın terkinde büyük sevab vardır. İnsanı takva mertebesine çıkarır. Haramın terk edilmesi farzdır. Bir farzı işlemenin, çok sünnetlere mukabil sevabı vardır. Günahların değişik yönlerden hücum ettiği günümüzde bir tek haramı terk eden kimse, az bir işle bir farz…

Read More

Helal Nedir?

helal

Sözlükte ‘düğümü çözmek’, ‘bir şeyin serbest ve helal olması’, anlamlarına gelen ‘hall’ (الحل) mastarından türeyen helal kelimesi, ‘yapılması dinen serbest olan şey’ anlamına gelir. Allah Teâlâ bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Yerde ne varsa hepsini sizin için yaratan O’dur…” (Bakara, 2/29) Bu ayet, yeryüzünde bulunan her şeyin insanlara mubah olduğunu gös­termektedir. Ama bunların zararlı ve pis olanlarıyla başkasının hakkı olmuş şeyler Kur’an-ı Kerim’deki diğer ayetlerle haram kılın­mıştır. İnsanların canı ile ırz ve namusu da haram kılınan şeyler­dendir. Hayatın devamı için şart olan can, mal, ırz ve namus güven­liği sağlandıktan sonra…

Read More

Müfsid Nedir?

namaz-kilan-erkekler

Bir şeyi bozan, bir ibadet veya muâmeleyi geçersiz kılan kimse ya da şey. Bir ibadeti bozan veya bir hukuki muâmeleyi sakatlayan fiil veya eksiklik anlamında bir fıkıh terimi. Mükellefin fiillerine bağlanan hükümlerden birisi. Müfsid, fesad kökünden ism-i fâildir. Sıhhaf, fesat ve butlan birbiriyle yakın ilgisi bulunan terimlerdir. Sahîh, fâsit ve bâtıl ayırımı, bir kimsenin yaptığı fiiller için şer’an gerekli olan rükün ve şartları taşıyıp taşımamasına göre yapılan bir nitelendirmedir. Kendisine bir takım hükümler bağlanan fiiller ya ibâdet, ya da hukûkî bazı muâmeleler kabilinden olur. Âyet ve hadislerde mükellefin yapacağı ibadet…

Read More

Mekruh Nedir?

sigaralar

istenmeyen, hoşa gitmeyen, çirkin iş anlamındadır. Bir fıkıh terimi olarak mekruh; Allah ve Resulunun, yapılmamasını, bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiildir. Allahü tealanın ve Peygamberimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) beğenmediği ve ibadetlerin sevabını gideren şeylere “mekruh” denir. Haramların yapılması kesinlikle yasak edilmiştir . Mekruh, yasak olduğu haram gibi kesin olmamakla beraber, Kur’an-ı kerimde, açık olmayarak bildirilmiş veya bir Sahabi’nin bildirmesi ile anlaşılmış olan yasaklardır. Mekruh olduğu bildirilen yasak işleri yapmak günahtır. Haram ve mekruh arasında bazı yakınlıklar vardır. Her ikisi de yasaklanan ya da hoş karşılanmayan veya çirkin olan fiilleri…

Read More

Müstehap Nedir?

kuran-ve-tesbih

Peygamber Efendimizin bazen yaptıkları ve bazen da terk ettikleri ibadettir. Kuşluk namazı gibi. Bu bir nevi müekked olmayan sünnettir. Peygamber Efendimiz, müstahab denilen bazı şeyleri sevmiş ve benimsemiştir. İlk devrin değerli müminleri de bunları seve seve yapmışlar ve bunların yapılmasını din kardeşlerine öğütlemişlerdir. Müstehap olan şeylere; “mendub, fazilet, nafile, tatavvu’, edeb” adı da verilir. Şöyle ki: Müstahap olan şeye, sevabı çok olup yapılması istendiğinden ötürü mendub ve fazilet denilir. Farz ve vacip üzerine ilave olarak yapıldığı için de ona “Nafile” denilir. Kesin bir emre dayanmaksızın sadece bir sevap isteği ile…

Read More

Mübah Nedir?

sumbul-laleler

Mübah (Arapça: مباح), İslami terim. Efâl-i mükellefin’dendir. Yapılmasında veya terkinde dinî yönden hiçbir mahzûru bulunmayan, yani, mükellefin yapıp yapmamakta tamamen serbest olduğu işlerdir. Oturmak, yemek, içmek, uyumak gibi… Mübah olan bu gibi işlerin ne yapılmasında sevab vardır, ne de terkinde günâh vardır. İslam dininde inanan kişinin gerçekleştirmesine (yapmasına) Allah tarafından izin verilen fiillere verilen isimdir. Her ne kadar sözcük köken bakımından bir İslam dini terimi olsa da Türkçe’de “yapılmasına izin verilen” manasında hem dinî hem de dinî olmayan şekilde kullanılmaktadır. Sözcük olarak mübâh Arapça kökenlidir. Bir şeyin mübah olması, yapılabilir…

Read More